63/64 Düğümleri: Kuşku ve Kafa Karışıklığı
- Follow Your Beat
- 3 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler.
İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan I’Ching kapıları, yani özellikleridir düğümler.
Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz.
Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin …

Bu sahneyi şekillendiren 63 ve 64 kapıları, düşünme sürecini tetikleyen zihinsel baskı özellikleridir. I’Ching’in ’Tamamlanmadan Sonra’ diye adlandırdığı 63’üncü kapı, somut, yani mantıklı düşünmek için baskı uygular. ’Tamamlanmadan önce’ diye adlandırılan 64’üncü kapı ise soyut, yani deneyimlenene anlam vermeye odaklı düşünmek için baskı uygular. Değişik bir sahne yani. :) Bu iki özelliğin tanımlamalarını biraz daha açmak isterim. ‘Tamamlanmadan Sonra’ (63), bir süreç tamamlandıktan sonra oluşan hoşnutsuzluğu ve olası kuşkuyu temsil eder. Buradaki baskı aslında bir süreci veya ulaşılan bir sonucu daha iyi, daha anlaşılır bir hale getirene ve neticede rahatlayana kadar olana kuşkuyla bakma baskısıdır.
‘Tamamlanmadan önce’ (64) ise, bir deneyim henüz tamamlanmamışken, yani hâlâ sürecin içindeyken, kişiyi deneyimlenenlere anlam vermeye çalışmaya, idrak etmeye ve kavramaya iten baskıdır.
Baş merkezine ait olan iki kapının oluşturduğu bu sahne son derece zihinseldir. Entellektüel olan ve düşünenlerle dolu bir ortam diyebiliriz. 63/64 ekseni, mantıktan doğan şüphe ile deneyimden doğan kafa karışıklığı arasında git geller yaratan bir güzergâhı belirler. Düğümlerimiz sadece sahne dekorunu değil, o sahnenin içindeki figüranları, yani insanları da temsil eder. Dolayısıyla şüphe ve kafa karışıklığı yaşayan insanlarla dolu bir ortam burası. Ve bu baskıyla hareket edilip o şüphelerin veya kafa karışıklığının aşılmaya çalışıldığı bir ortam.
Hayat ikili prensibe dayalıdır. Kuşkulardan arınmaya, onları çözümlemeye odaklı ve deneyimlenenlerin kavranmaya çalışıldığı bu ortam beraberinde ilhamı getirebileceği gibi, senin için son derece baskılı ve zihinsel kaygılarla dolu bir ortam da olabilir. Zira iki spesifik zihinsel kaygı tetiklenir burada: Kargaşa, yani düzensizlik ve anlamsızlık kaygıları;
Bunlarla sürekli özdeşleşip enerjilerine yenik düşmek, seni derin bir kaygıya iter - ki bu senaryo özellikle özüne uygun adımlar atmadığında ortaya çıkar.
Strateji ve Otoriteni uyguladığında ise bu baskı ve kaygıları dönüştürme şansına sahip olursun. Çünkü karşına çıkan tümsekleri birer engel gibi değil de, sana hareketi ve dönüşümü getiren fırsatlar gibi görmeye başlarsın.
Entellektüelliğin Etkisi Bu düğüm konfigürasyonuna sahipsen eğer, senin bireysel gelişiminin, ortamının entellektüel düzeyiyle yakından alakası vardır. Etrafındakiler seni entellektüellikle beslemelidir. Düşünenlerin, kuşkulu zihinlerin, kafası karışık olanların, soruları olanların bol bol mevcut olduğu bir sahne senin kendini geliştirebilmen için bir zemin oluşturur. Strateji ve Otoriteni uyguladıkça doğru ortamlara çekilir, kendini senin için doğru olan ortamlarda bulursun.
Keyifli gözlemlerin olsun, sevgiyle. 🌷 Not: Yazıda kullandığım beden grafiği İngiliz fizikçi, astronom, kozmolog ve yazar Stephen Hawking'e ait.
Yorumlar