33/19 Düğümleri: Zaaf ve Muhtaçlık
- Follow Your Beat
- 19 Şub 2024
- 3 dakikada okunur
Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler.
İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan IChing kapıları, yani özellikleridir düğümler.
Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz.
Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin ...

33'üncü kapı: Güçsüzlük/Zaaf
İnziva, gizlilik ve geri çekilme enerjisini temsil eden bu kapı (özellik), Boğaz merkezinde bulunur. Hatırlamayı, açığa çıkarmayı ve telafuzu temsil eder. Bir şeyi hatırlayıp hatırlamamayla alakalıdır.
Bu kapı, beden grafiğinde içinde bulunduğun sahneyi düğüm kapın olarak belirliyor ise, her şeyden önce, o sahnenin ana teması, insanların deneysel süreçlerine dayalı olarak elde ettikleri tecrübe ve aktardıkları hikayelere karşı bir hassasiyet/duyarlılık olacaktır. Yani bu özellik, insanların aktardıkları hikayeleri dinleyen bir kulağı temsil ediyor diyebiliriz. Bu bağlamda, 33, zaaf ve güçsüzlük ile alakalıdır. Bu düğümle, güçsüzlüğün ve zaafın güce dönüştürülebilmesi ile alakalı ortam(lar)ın içinde bulunarak kendini gerçekleştirmek için buradasın.
Burada dönüştürme potansiyelini getiren de yine 33 kapısıdır. İnzivaya çekilerek yaşadıklarını düşünmek, onlara anlam vermeye çalışmak ve tecrübelerini netleştirmek, dönüşümün temelidir.
Zaaf ve güçsüzlükten doğan güç hakkında anlatılan hikayeleri de barındırıyor bu sahne. Bunlar, sana bir kitap şeklinde sunulabilir, birinin anlattığı bir hikaye olabilir, gördüklerin, okudukların, karşılaştıkların, vs. vs. … yani, güçsüzlükten güce doğru dönüşmenin hikayelerini içeren bir ortam ve sahnedir 33’ün sahnesi ve yarattığı algı.
33’ü düğüm olarak taşıyan birey, etrafındaki genel zaaflara ve güçsüzlüklere karşı hassastır. Aynı zamanda, klasik edebiyatta olduğu gibi, kahramanlık, kahramanlık hikayeleri, arayış ve buluşlar vs. de bu düğümün ve getirdiği ortamın/sahnenin bir parçasıdır.
Bunu sahip olman veya kişiliğinde geliştirmen gereken bir özellik gibi algılamaman gerektiğini hatırlamak isterim. Düğümlerimiz, profilimiz değildir. Bu daha çok, içinde bulunduğun ortamı algılayış şeklini veya içinde bulunduğun ortamı algılarken hissettiğin hassasiyeti ve o ortamın sana sunduklarını temsil eder. Bu nedenle, tam da böyle bir ortamda amacını veya bu hayattaki en nihai rolünün ve amacının potansiyelini deneyimleyebilirsin. Dolayısıyla, doğru ortam(lar)da olup olmadığını sana düğümlerin gösterir.
Etrafında zaaf ve güçsüzlük görüyor musun? Dönüşüm hikayeleri duyuyor musun? Bu hikayeleri dinlemeye, okumaya, vs. davet ediliyor musun?
Aklıma güzel bir örnek geldi. Sevdiceğimin dizayn düğümleri 33.4 ve 19.4. Ve bir süre önce bir arkadaşı ona posta yoluyla bir kitap göndermişti: ‘Mr. Nice’. Zaaf ve güç, bu otobiyografinin mutlak konularıydı.
19'uncu kapı: İhtiyaç duyma/Yoksulluk
Mandalada, 33’üncü kapının karşısında 19 vardır. 19, yaklaşma kapısıdır. 19, isteme olarak da adlandırılır - isteme/ihtiyaç duyma. İhtiyaçlara karşı hissedilen baskıyı temsil eder bu Kök merkezi kapısı. İhtiyaç duyma ve bir şeylere muhtaç olduğunu hissetme baskısını beraberinde getirir.
Bu düğümlere sahip olan biri olarak, içinde bulunduğun ortam(lar)da bir yandan güçsüzlükleri/zaafları fark ediyor, bir yandan da bunların aşılmasını gözlemleyebilirsin. Dönüşüm hikayelerine şahit olursun (33). Aynı zamanda, ilişkileri ve inançları (kuralları vs.) koruma amaçlı, önemli bir kaynak ihtiyacının da var olduğunu gözlemlersin. Ortamın kendisinde de, muhtaç olma bir konudur. Örneğin, senin yardımına (maddi/manevi, büyük/küçük) muhtaç olan insanların sana ulaşması gibi - bu dilenci olur, akraba olur, arkadaş olur; yani maddi/manevi desteğe ihtiyaç duyan ‘figüranların’ sana ulaşmaları …
Ve bu ihtiyaç duyma durumu, bu düğümlerle, yanaşma/yaklaşma yoluyla sergilenir. Bu sahnede etrafındakilerin ihtiyaç duydukları kaynaklar konusunda çok hassas bir algıya sahip olabilirsin. Aynı zamanda, Dünya’ya baktığında bunun tersini de görebilirsin. Yani, zayıf ve muhtaç olanların, güçlü olanlar tarafından istismar edildiklerini ve kullanıldıklarını da ‘gördüğün’ bir ortamın içinde var olmak;
19 - 49 memeli kanalı diye de geçer Human Design sisteminde. Bu kanalı olanların memelilerle samimi bir bağı olur. Dolayısıyla 19’un dizaynındaki düğüm fonksiyonu, seni, kötü/muhtaç/hasta durumunda olan hayvanlara bakmak, yanaşmak, onlara yardım etme isteğini ve onların ihtiyaçlarına karşı hassas olmanı da beraberinde getirebilir.
İçinde yaşadığımız dünyanın gerçeklerini yansıtır 19 ve 33 ekseni. Güçsüzlük ve muhtaç olma/yoksulluk dünyamızda çok çok büyük birer konu. Ve tam da bu düzlemden oluşabilecek farkındalık ile amacını deneyimleyebilme potansiyelin, doğru yaşadığında - yani Strateji ve Otoriteni uyguladıkça - senin için zamanla ortaya çıkabilir.
Bu düğümlere sahipsen ve bu yazı ile birlikte ampuller yandıysa zihninde veya aklına gelen, farkındalığına nüfuz eden şeyler olduysa, bunları seve seve yazının altına paylaşabilirsin.
Keyifli gözlemlerinin olması dileğiyle, sevgiyle. 🌷 Not: Görselde kullandığım beden grafiği gök bilimci Carl Sagan'a ait.
Okumamda ne dediğini anlamamıştım ama şimdi ampül yandı. Tişikkirler İlvin!