30/29 Düğümleri: Bağlılık ve Sebat
- Follow Your Beat
- 7 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler.
İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan I’Ching kapıları, yani özellikleridir düğümler.
Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz.
Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin …

30’uncu kapı: Saran Ateş/Duygular
Rave I’Ching bu özelliği şöyle açıklıyor: ‘Özgürlüğün bir illüzyon olduğunu fark etmek ve kısıtla(n)maları kader olarak benimsemek.’
Tasarımında bu özellik düğüm kapın ise, hayatın boyunca etrafında özgür olmayı deneyimlemek adına yürüdükleri yollarda duvarlara ve engellere toslayan insanlarla karşılaşırsın. Burada ’kader’ diye adlandırdıklarımızı buluruz. Sen ancak bu ortamı kabul ettiğinde ve gördüklerin karşısında etrafındakilerle mücadele etmediğinde yeşerebilme potansiyeline sahip olursun. Şöyle ki, özgürlüğün bir illüzyon olduğunu kabul edip buna teslim olmayı öğrendiğinde rahatlarsın.
29’uncu kapı: Sebat/Evet deme kapısı
‘Sonsuz derinlik; Israrın, tüm zorluklara rağmen getirdiği ve hak edilen mükâfatı' diye açıklıyor Rave I’Ching bu özelliği. Yeni bir maceraya, keşif sürecine veya bir sorumluluğa ‘evet’ diyen bir enerji taşır 29. Bir işi sonuna kadar sürdürmekle alakalıdır …
Durmadan devam edenlerle dolu bir ortam; Sonunda bir başarıya, bir keşife veya bir ödüle ulaşmak adına ‘evet’ dedikleri o sürece bağlı olan insanlarla dolu olacaktır senin sahnen.
Bu iki kapının birleştiği sahnede, etrafındakiler bir sürece evet dedikten sonra duvarlara toslayabilirler, ama bu zorluklara rağmen o süreçte kalıp başarıya ulaşmak isteyebilirler. Aslında bu sahnenin sana öğrettiği şey, hayatta bir yolu seçtikten sonra, o süreçte duvarlara toslamanın gayet doğal ve normal olduğunu ve oradan güçlenerek başarıya ulaşabileceğin gerçeğidir. Bu konuyu kendi hayatında deneyimliyor musun?
Zira bazen başarıya odaklı bir şekilde sebat etmek değil de, sürecin kendisi çok tatmin edici olduğu için devam etmek en güzelidir. Bu farkındalığı da öğretir sana bu düğüm konfigürasyonu.
Keşifler, maceralar ve bu süreçlerin getirdikleri duygular buradaki esaslı konulardır. Bazı şeylerin önüne geçemezsin diyor 30/29 ekseni. Kişi yolunda beklentiler içerisinde yürüdüğünde, ulaştığı sonuçlar da beklemiş olduklarına uygun bir şekilde gelişir mi ki gerçekten? ;)
Keyifli gözlemlerin olsun, sevgiyle. 🌷
Not: Yazıda kullandığım beden grafiği Polonyalı yönetmen, senarist ve yapımcı Roman Polanski'ye ait.
Yorumlar