21/48 Düğümleri: Kontrol ve Ortak Menfaat
- Follow Your Beat
- 21 May 2024
- 4 dakikada okunur
Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler.
İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan I’Ching kapıları, yani özellikleridir düğümler.
Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz.
Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin …

21’inci kapı: Kontrol
21, enerjisi çok güçlü bir Kalp/Ego merkezi özelliğidir. Kabilenin (bu aile olabilir, arkadaş grubu, iş ortamı vs.) başarılı olup olmaması konusunda kuvvetli bir odağa sahiptir. Bir topluluğun kendini ifade edebilmesi için gerekli kaynakları 21 sağlar.
Müdahelelerle baş etme ve gerektiğinde azim ve irade gücünü kullanmakla alakalıdır bu özellik. Düğümsel bir özellik olarak, içine doğduğun sahnede ve genel olarak bulunduğun ortamlarda devamlı bir müdaheleye maruz kalabilirsin. Ve böylece kontrolsüz bir şekilde ilerleyen insanları görürsün. Dolayısıyla kontrol ve müdahale konularında hayatına bir süreklilik getirir bu düğüm kapısı.
Burada, bunun profil, yani bu devasa tiyatroda oynadığın o rol olmadığını, ama eşsiz rolünün kendini tam olarak böyle bir ortamdan bulması ve gerçekleştirmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Bireyin benimsediği kontrol mekanizması sayesinde mi, yoksa kontrol edilmeye karşı bir hassasiyet geliştirmesi sayesinde mi kendi rolüne ulaşır, orası dizaynın geri kalan unsurlarına bağlıdır.
Genel olarak bu düğüm kapın ise, senin kendini gerçekleştirmek ve deneyimlemek adına zaman zaman kontrol ve müdahale konularına maruz kalacağın anlamına gelir. Şimdi, sen özüne uygun yaşamadığında (Strateji ve Otoriteni uygulamadığında - örneğin, Jeneratör olarak yanıt vermeyi beklemeden süreçleri, olayları başlattığında), sürekli müdaheleler ve duvarlarla karşılaşırsın. Bu da son derece depresif olmana ve tüm dünyanın sana karşı işlediğini düşünmene sebep olabilir. Strateji ve Otoriteni uygulayarak yaşadığında ise, bu kontrol ve müdahele konuları o kadar da ‘negatif‘ veya kötü olarak algıladığın şeyler olmaz.
48’inci kapı: Ortak Menfaat
Rave Mandala’da 21’inci kapının karşısında 48 durur; Kuyu, Derinlik kapısı. Ortak menfaati oluşturmak adına potansiyel farkındalığı ve mantıklı çözümleri sunar. Somut, yani adım adım ilerleyen bir sürecin temelinde geleceğe yönelik ön görüler oluşturabileceğimiz unsurlar gereklidir. 48‘inci kapı da insanlara işe yarar ve gelecek vaat eden çözümler sunabilen bir özelliktir.
Bu sahnede ortak menfaat için çalışılır. Çünkü kişi etrafına baktığında işe yarar çözümlerin ihtiyacını görür. Ve doğru adımlar attıkça, yani Strateji ve Otoritesine uygun bir şekilde harekete geçmeyi benimsedikçe ona hayat doğru çözümlerin neler olduğuna dair bir farkındalık getirir.
Tüm bunların yanı sıra, 48 belki de 64 heksagramın en hüsranla dolu olanıdır. 18, nelerin düzeltilmesi gerektiği konusunda bir farkındalık getirirken, 48 somut çözümlere sahip olmayı öğrenmelidir. Bu da kolay bir süreç değildir. Bu bağlamda, pratik ve işe yarayan çözümler bulmak için yeteri kadar enerjiye sahip olmadığında, 48, derin bir hoşnutsuzluk ve hüsranı tetikler.
48 bir Dalak merkezi özelliği olarak ‘farkındalıkla’ ilerler. Dolayısıyla etrafına baktığında bir çok insanın potansiyel çözümler sunduklarına, fikirler ürettiklerine şahit olacaktır ama tüm bu paylaşımlar havada kalabilir, çünkü bunları gerçekleştirebilecek enerjiye sahip olmayan bir ortamdır bu.
Ama işte tam da buradan doğacaktır kişinin asıl rolü, kendini gerçekleştirme fırsatları ve farkındalığı. Kuyusunda biriktirdiği bu fikirler, görüşler vs. ona hangi çözümlerin pratik bir şekilde ne zaman ve nasıl uygulanması gerektiği konusunda bir farkındalık katacaktır.
Strateji ve Otoritesi sayesinde de hayat ona bazen doğru bildiği çözümleri sunması konusunda imkanlar tanıyacaktır. Birey, bu düğümlerle bir yola girmek için sürekli ilham alacak ama doğru yolu bulmak için çabalayacaktır. Ve onun için doğru olan çözüm ve yollara da ancak Strateji ve Otoritesini izlediğinde ulaşacaktır.
48’in derinliği ve yetenekleri fark edilmelidir. Dışarıdan fark edildiğinde ve bunları paylaşmak için davet edildiğinde, oluşan o güçlü enerjiyle birlikte sağlam bir yola girebilir. Tam olarak bu sebepten dolayı hüsran doludur. Çünkü o ‘fark edilme’ süreci ona çok uzun gelebilir. Ne kadar dolu, yetenekli, dipsiz bir kuyu olduğunu kendisinin bilmesi onu ilerletmez. Birilerinin ondaki bu derinliği farketmesini beklemeyi öğrenmelidir 48. Bir kez doğru yaşamanın sonucu olarak ortaya çıkan fark edilme duygusunu tattığında ise, zaten yeteneklerini gerçekleştirme konusunda sabırlı olup sağlam ilerler.
Bunun yanı sıra, tanımsız bir Kalp/Ego merkezinde aktif bir 21’inci kapın varsa, sürekli kontrol sahibi olması gereken biri değilsin. Ki zaten o kontrolü gerçekleştirecek enerjiye de sahip değilsin (çünkü tanımsız bir Ego/Kalp merkezin var). Dolayısıyla 21, bilgelik alanlarından biri olur. Kim kontrollü? Kim gerekli kaynaklara sahip? Bir duruma tam olarak ne zaman müdahale edilmelidir? gibi soruların yanıtları sana hayatın boyu ara ara yine hayat tarafından sunulacaktır.
Tanımsız bir kalp merkezin var. Sürekli hırslı, azimli ve istikrarlı olan biri değilsin. Öz değer hakkında öğrenmek için buradasın. Sınır koymayı öğrenmek için varsın. Doğru yaşadığında kendini bir anda ‘dur’ diyebildiğin durumlarda bulabilirsin bu özellikle.
Benim dizaynımda 21 tanımsız bir Kalp/Ego merkezinde. Koşullanmalardan arınma ve onların farkına varma yolculuğumun 12'nci yılındayım ben. Ve tasarımımda sevdiğim kapılardan biridir 21. Bana sınır koymayı öğreten, ‘hooop, orada kal bakalım!’ diyebilmeyi öğreten ve kendi kaynaklarımı (enerjimi, zamanımı, paramı vs.) doğru kullanmayı öğreten bir özellik bu benim için.
Strateji ve Otoritemizi gerçek anlamda uyguladığımızda iyi veya kötü kavramları zamanla keskinliklerini yitirirler. İyi veya kötünün aslında sadece ‘öyle ya da böyle’ olduğunu farketmeye başlarız. :)
Derinliğini en verimli şekillerde kontrol edip etrafına muazzam çözümler sunabilmeyi öğrenmen dileğiyle!
Keyifli gözlemlerin olsun, sevgiyle. 🌷
Not: Yazıda kullandığım beden grafiği İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung'a ait.
Yorumlar