Mary Ann'den mesaj var ...

Human Design Sistemi'ni hayatına entegre etmiş rol modellerinden ve sistemin ilk öğrencilerinden olan sevgili Mary Ann Winiger'ın, içinden geçtiğimiz şu kaotik zamanlar hakkında yazdıklarını çevirdim. Daha detaylı bir paylaşım içeren videosunu da buradan paylaşmak istedim. Şok, bir süredir zaten gezegenimizi sallamakta. Eski düzenin yavaş yavaş işlevini yitirdiği bir gerçeğe doğru yürüyoruz kolektif olarak. Ve bu yeniye doğru yürüme gerçeği de beraberinde sancılı bir süreci tetiklemekte. Eski yapılara sıkıca tutunanlar var, 'bırakın artık eskiyi geride, el ele verip güçlenelim' diyenler var. Görüşler ayrılmış durumda, taraflar oluşmuş durumda ... Çeşitlilik ve kargaşa bu süreçte yan yana var olacak ... Mary Ann'in burada aktardıkları, benim de uzun sürelerdir hissettiklerime tercüman oldu. Buyurun ... bu güzel, bilge kadının bizlerle paylaştıklarını ekliyorum: 'Her birinize merhaba Son mailimde, Dünya'da olan biten hakkında bir video oluşturmak için enerjimin gelmesini beklediğimi yazmıştım. Bugün geldi o enerji. Videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsin. Şok ve şok kapısı (51) hakkında konuştum. Global Döngüler'de, kilit kapılardan biri Sfenks Haçı'nın bir parçası olan ve G merkezinde bulunan 2 kapısıdır. (özelliği) 2, bir yön özelliği olup Global Bilinç Programı'nda 'Plan' olarak adlandırılır. Yani, insanlığın evrimini tetikleyen, ve 400 yıldan biraz fazla süren döngüleri içeren daha geniş bir programdan bahsediyoruz burada. 2 kapısı da 'globalliğin şoförü' olarak görev alır - global yönü getirir. Yönün enerjisini kontrol eder. 1615 yılından bu yana global yönümüzü harekete geçiren anahtar 42, Büyüme kapısı idi. 42'inci kapı aynı zamanda bu döngünün kapanışıdır. 'Plan' (2 kapısı), bu döngü kapanmadan bir sonraki döngüye başlayamayacağımızı söylüyor bizlere. Dolayısıyla burada plan, alışılmış düzeni sonlandırmak anlamına geliyor. Bu, Dünya'nın sonu ve hepimiz öleceğiz anlamına gelmiyor. Son 400+ yıldır deneyimlediğimiz yapıların ve aşina olduklarımızın sonlarına geldiğimiz anlamına geliyor. Tüm bunların sonlanması gerekiyor. 1961'den bu yana, planın anahtarı 1'inci çizgideydi (42.1), Çeşitlilik: Kaynakların fazlalığıyla gelen büyüme, genişleme. Diğer tarafında ise: Çok fazla genişleme ise bir çöküşe sebep olur. Bugün, bu her iki tarafın varlığını da görüyoruz dünyamızda. Bizler için çizilmiş plan, çeşitlilikte ve kaynaklarda genişleyip bir çöküş noktasına doğru evrilmekti.

Global düzeyde - ekonomi örneğinde veya hayatlarımızı yaşayış biçimlerimizde - bir süredir büyük değişikliklerin meydana geldiğini görüyoruz. 2027 yılında yeni bir anahtar, yeni bir Planın kilidini açacak ve bu yeni planın kilidini açıp global yönü harekete geçirecek olan anahtar ise 51'inci kapı: Şok. Şok, global yönümüzü değiştirmekte. Her ne kadar anahtarın etkisi, resmi olarak 2027 itibariyle devreye girse de şimdiden onun etkisini gözlemleyebiliyoruz. 2020 yılından beri - ki bu 2027 yılına giden son 7 yıllık döngünün başlangıcıydı - insanlığın yönünü tetikleyen şoklar oldu.

Bugün olanlara bak. Burada bu anahtarın etkisini görüyoruz. 51'inci kapı, şoka ve kargaşaya, farkındalık ve adaptasyon (uyumlanma) ile cevap verme becerisini temsil eder. Bu büyük değişimlere uyumlanabilmenin, Strateji ve Otoritelerimizi uygulamanın dışında başka bir yolu mümkün değil.

Şoklara nasıl adapte olabiliriz? Her birimizin hayatta ilerlemek için sahip olduğu eşsiz bir Stratejisi var. Ve aynı zamanda da, doğru kararların çıktığı eşsiz birer Otoritemiz var. Zihin, şoke eden bu değişikliklere adapte olamayacak. Zihin, şoklarla baş edemeyecek.

Döngünün kapanışını temsil eden 42 kapısından 51 olan şok kapısına doğru ilerliyoruz. Bu döngüyü şoklarla kapatıyoruz da diyebiliriz. Her yeni (global) döngü 6'ıncı çizgi ile başlar. 51'inci kapının 6'ıncı çizgisi (51.6): Ayrılık. Global yön için plan: Kriz zamanlarında, etraftakiler kafa karışıklığı ve kargaşayı yaşarken, paniğe kapılmama ve olan biteni yalnız, diri ve azimle atlatma gücü. 51'inci kapı bir Ego/Kalp merkezi özelliği olduğu için burada 'azim' kelimesi kullanılıyor. Tanımsız bir Ego merkezi olan biri olarak, benim için bu 'kendim için doğru, yani İçsel Otoritemle kararlar vererek, olan biten karşısında kendi gerçeğimde hayatta kalabilmek' anlamına geliyor. Çok bireysel zamanlara adım atıyoruz. Yalnız olabilmenin, yalnız kalabilmenin, birey olabilmenin ve bireyselliğini koruyabilmenin, etrafta ne olursa olsun hayatta kalabilmeye yardımcı olacağı zamanlara girdik.

Ben bunu kendi hayatımda görebiliyorum. Etrafımdaki herkes bir şeye 'evet' derken ben 'ıh hı' (hayır) diyebiliyorum. Strateji ve Otoritemi takip etmek bana tek başıma, kendi gerçeğimde durabilme gücünü verdi. Bu, diğerlerine karşı olmak anlamına gelmiyor, daha çok kendi gerçeğime saygı duymak anlamına geliyor.

Human Design'ın bizlere tam olarak böyle bir zaman diliminde gelmiş olmasının bir tesadüf olmadığını hissediyorum. Bir çok insana, dışarıda ne olursa olsun, kendi içlerinde güçlü ve merkezlerinde durma şansını sundu bu sistem.

2027'ye kadar 3 yıldan biraz fazla bir süre kaldı. Daha fazla şoklarla karşılaşabileceğimizi hissediyorum. Ama aynı zamanda da, onlarla kendi gerçeğimizde durarak, kendimiz olarak yüzleştiğimizde ise: Kriz zamanlarında, Dünya kafa karışıklığı ve kargaşayı yaşarken, paniğe kapılmadan ve olan biteni yalnız, diri ve azimle atlatma gücünü deneyimleyebileceğimizi görüyorum.'

Sevgiyle

Mary Ann (blog'da kullanılan fotoğraf: Elvin D. Bataillie'ye ait)